Merhaba, bu yazıda yüksek piksel yoğunluğuna sahip Retina ekranların ortaya çıkışını ve bu teknolojinin bize neler sunduğunu öğreneğiz.

Retina Ekranların Tarihi

Retina ekranlar, Apple tarafından 2010 yılında piyasaya sürülen iPhone 4’le beraber tanıtıldı. WWDC(Worldwide Developers Conference) sırasında iPhone 4’ün lansmanında Retina’dan ilk kez bahseden Steve Jobs, Retina ekranın IPS teknolojisini kullandığını belirtti.

2010 yılında iPhone 4’lerde hayatımıza giren bu teknoloji aynı yıl içerisinde 4. Nesil iPod Touch cihazlarda da kullanıldı. Ardından 2012’de 3. nesil iPad ve MacBook Pro cihazlarda, 2014’te iMac’te ve 2015’te Apple Watch akıllı saatlerde kullanıldı. Bu teknoloji mevcut Apple cihazlarında da kullanılmaya devam ediyor.

Retina Tanıtımı(iPhone 4 Lansmanı)
iPhone 4 Lansmanı Retina Ekran Tanıtımı

Retina Ekran Nedir?

Retina ekran kısaca LCD(IPS) ve OLED ekranların piksel yoğunluğunun artırılmış ve daha iyi kullanıcı deneyimi için optimize edilmiş halidir. Yüksek piksel yoğunluğu sayesinde görüntüler daha canlı ve net olur. Apple’ın 27 Kasım 2012 tarihinde yaptığı başvuruyla birlikte Retina, bilgisayar ekipmanı için tescilli bir ticari marka olmuştur.

Piksel Yoğunluğu: Normal Ekran vs Retina Ekran
Piksel Yoğunluğu

Bize Sunduğu Özellikler

  1. Yüksek Piksel Yoğunluğu: Bu ekranlarda piksel yoğunluğu çok yüksektir. Bu piksellerin çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük olduğu anlamına gelir. Örneğin iPhone 4’ün ekranı 326ppi değerine sahipti.
  2. Yüksek Çözünürlük: Retina ekranlar yüksek çözünürlükleri destekler. Örneğin, Retina ekranlı iPad’ler genellikle 2048×1536 çözünürlük sunar.
  3. IPS Teknolojisi: Apple, LCD teknolojisiyle ürettiği Retina ekranlarda IPS ekran teknolojisini kullanır. IPS teknolojisi hakkında bilgi almak için IPS Panel Nedir? Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir? başlıklı yazıyı okuyabilirsiniz.
  4. Geniş Renk Gamı ve Yüksek Kontrast Oranı: Retina ekranlar geniş renk gamına sahip olur. Bu; daha canlı ve doğru renkler sayesinde görüntü kalitesinin arttığı anlamına gelir. Yüksek kontrast oranı ise daha derin siyah ve daha parlak beyaz sağlar. Bu sayede görüntü canlı ve dinamik görünür.
  5. True Tone Teknolojisi: Bu ekranlar True Tone ile uyumludur. Bu teknoloji, renk sıcaklığını ortam ışığına göre otomatik ayarlar. Bu sayede göz yorgunluğu azalırken daha doğal bir kullanım deneyimi hissedilecektir.
  6. ProMotion Teknolojisi: Bazı Retina ekranlar 120Hz’e kadar değişken yenileme hızı sağlayan ProMotion’a sahiptir. Yüksek yenileme hızı daha akıcı bir görüntü sağlar. Bu sayede daha iyi kullanıcı deneyimi sağlanır.
  7. DCI-P3 Renk Desteği: Bazı retina ekranlar P3 geniş renk gamını destekler. Resmi olarak Protokol 3 olarak bilinen DCI-P3, dijital sinemada yaygın olarak kullanılan bir renk uzayıdır. Bu renk uzayı film endüstrisi için renk standardıdır.
  8. Night Shift Desteği: Bu ekranlar ekranlar mavi ışık emisyonunu azaltarak göz yorgunluğunu önleyen ve uyku düzenini korumaya yardımcı olan Night Shift modunu destekler.
Yazı Tipi Görüntüsü: Normal Ekran vs Retina Ekran
Yazı Tipi Görüntüsü

Dezavantajlar

  • Yüksek Maliyet: Yüksek çözünürlük ve piksel yoğunluğuna sahip oldukları için üretimi daha maliyetlidir. Bu sebeple ürünün genel maliyeti artar, bu da tüketicilere yansır.
  • Pil Tüketimi: Yüksek çözünürlüklü ekranlar daha fazla güç tüketir. Bu durum özellikle mobil cihazlarda batarya ömrünü olumsuz etkiler. Çünkü cihazın daha sık şarj edilmesi gerekir.
  • Uyumluluk Sorunları: Bu ekranlar yüksek piksel yoğunluğuna sahiptir ancak düşük çözünürlüklerde tasarlanan içerikler olması gerekenden daha bulanık görünecektir.
  • Depolama ve Veri Kullanımı: Tam verim alınabilmesi için yüksek çözünürlüklü medya dosyaları gerekir, bu da depolama ve veri kullanımı için dezavantaj olacaktır.

Benim Düşüncelerim

Bu teknoloji, tasarım ile ilgilenen kullanıcılar için önemlidir. Yüksek piksel yoğunluğu sayesinde görüntüler hiç olmadığı kadar daha net görünür. IPS ekranlarda renklerin canlı olmasına rağmen kontrast oranı kısıtlı iken IPS ekranlarda da bu probleme çözüm getirilmiştir. Ancak tasarımcı, her kullanıcının bu ekrana sahip olmadığının bilincinde olmalıdır. Örneğin bir web sitesinde logo gibi önemli görseller Retina için ayrı, normal ekranlar için ayrı olarak hazırlanır. Çünkü uyumluluk sağlayan görselin dosya boyutu yüksek PPI değerinden dolayı daha büyük olacaktır. Retina ekrana sahip olmayan kullanıcılar hiçbir fark göremezken sunucu ve istemci için kaynak israfı olacaktır. Bu yüzden görselin Retina ekranlar için optimize edilmiş versiyonu sadece Apple kullanıcılarına gösterilir. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, teknolojiyle kalın!